15 Şubat 2014 Cumartesi

blogger olmanın temel şartı sanırım pişman olmamak, 1 yıl önce hala birlikte olduğum erkek arkadaşıma yazdığım mektubu bulunca bile hayıflanırım. ama bu sefer yapacağım. içimde kalacağına birer karaktere dönüşüp internet çöğlüğünde laybolması daha iyi, çünkü insan kimseye anlatmadıkça tükeniyor.
öncelikle yorgunluğumdan bahsetmek isterim, bu da dilime pelesenk oldu, yorgunum da yorgunum, zihnim yoruldu aslına bakarsanız, okul kurs spor aile ilişki arkadaşlar, çok arkadaşı olan biri değilim, ailesi çok kalabalık olan biri de değilim, profesyonel sporcu da değilim. muhteşem anlayışlı sevecen sahiplenen, her zaman arkamda olan, gözüm kapalı yanında yürüyebileceğim harika bir sevgilim var, dünyanın en iyi insanı, en ateşli aşığı, en düşüncelisi, babam gibi, kocam gibi, en yakın dostum. böyle yazınca ne kadar şanslı olduğumun da altını çizdim tekrar iyi oldu. benim sıkıntım ne, hmmm işimden çok bunaldım, okuduğum okulla tamamen alakasız bir sektörde işe başladım. mesleğim dolayısıyla gezip görme imkanım var, ama gel gör ki bir avuç aptal insanla birlikte çalışıyorum.. hmm şimdi burda durup geri saralım belki de yazarken beni sinirlendiren bir noktada durup çözüm üretmeye çalışırsam bir daha aynı sorunu yaşamam. insanları çalıştırmak için boğazlarına mı yapışmak lazım, belki de ben sabırsız davranıyorum, müşteri tabiki öncelikli olmak ister. benim hatam belki de tecrubesizliğimden onlar benim boğazıma yapıştıkça benim de şirketteki sorumlunun boğazına yapışmam, böyle diyorum da zaten aile şirketi, belki de kasmamam lazım. insanları takmamam lazım, hergün gördüğüm insanlar diyorum da hangisiyle dışarıda oturup iki kelam ederimki. hele o birlikte çalıştığım negatiif, hayattan beklentisi kalmamıi burnu kafdağındaki müdür, yani bende kabahat insanlardan beklentilerim hep yüksek, nedir abicim gidiyosun sabah olduğu kadar çalışıyosun, birşeyler öğrenmeye bakıp dönüyorsun, ben neden 2 yüzlü olamıyorum. ben neden insanları bu kadar takıyorum. ben neden bugün olup yarın olmayacak insanlar için yüzümü yıpratıp, ilişkilerime zarar veriyorum. buna değer mi? değmez, asla değmez. bundan sonra yapmam gereken sakin olmak, gerekirse içimden 20 ye kdr sayıp her seferinde sakin olmak, düşüncelerimi olgunlaştıramıyorsun diyen birine nasıl mı sakin olunur, gülüp geçerek, herkes kendini çok ciddiye alıyor ben dahil, aslında ne kadar basit ve acınası varlıklarız, kendi dünyamızı nasıl da zor ve ekilmez bir hale getiriyoruz, herşey muhteşem olabilecekken kendimizi kölelik sisteminde boğup mahvetmişiz.  yapmam gereken kendimi daha verimli kullanır hale gelmek, burada bulunmamızın asıl amacı çalışmak değil, kişisel gelişmimizi tamamlamak, eksik yönlerimizi geliştirmek, hatalardan ders alıp tekrarlamamak, insana hoşgörü.
Ne olursa olsun kimseden nefret etmemeliyim. insan nesi eksikse onunla karşılaşıyor. aslında benim için çok büyük bir şans, kendim gibi pesimist biriyle çalışıyorum, ama işte benim dünyamı aydınlatan şeyler var. çevreyle bir bütün ama içinde bağımsız olmak gerekiyor. kimseyi takmamak gerekiyor, daima pozitif olmak, güzel şeyler düşünmek gerekiyor. şanssızlığa gelince iş insanın gözüne herşey gözükebilir, önemli olan şanslarını görebilmektir, kazanan olmanın sırrı sanırım bu. her sabah saymalıyım: sağlıklıyım, tüm uzuvlarım yerinde ve işlevini eksiksiz yerine getiriyor. annem babam sağ sağlıklı harika ötesi ağzıma bakan bir sevgilim var, para kazanıyorum, kafam çalışıyor, eğer ortalama bir ömür süreceksem önümde daha yıllar var. vücudum güzel, spor yapmayı seviyorum, imkanlarım geniş, kolay öğreniyorum, ailemle yaşıyorum, anlayışlı ötesi bir sevgilim var. 
herşey yolunda yani paniğe, manyaklaşmaya, nankörlüğe gerek yok. kimse önemli değil demek istemiyorum ama beni önemsemeyen değer vermeyen kimse önemli değil, her insan bir kitap, onları kullanabilmek için okumak gerekiyor herkesin bir hikayesi, problemleri, bahane ya da gerekçeleri var. bunları belirlemek bana düşmek, bana düşen kendime en çok faydayı sağlayacak şekilde algılamak insanları, en pozitif yerinden bakmak resme, herzaman şükretmek, pozitif olmaki herşeyde bir hayır olduğunu düşünmek. şimdilik bu kadar olsun, artık her bunaldığımda oturup yazayım 3-5 satır. kimse önemli değil, önemli olan benim, önemli olan benim insanlara giydirdiğim sıfatlar, herkese eşit mesafede duracağım artık